ŞEKER VE KİLO KONTROLÜ ÜZERİNDEKİ ROLÜ

Ülkemizde şeker ve kilo kontrolü üzerindeki rolü konusunda birçok insanın çok fazla fikri ya da bilgisi yok.

Ama sorsanız kimse kendisini potansiyel bir şeker tüketicisi olarak görmüyor.Bazen yazılarımızda rakamsal verilerden bahsederken ısrarla hangi kaynaklardan beslendiğimiz ve yazılarımızı ne gibi veriler üzerine inşa ettiğimiz konusunda farklı görüşlere sahip insanlar tarafından eleştiri yaşadığımız anlar oluyor.

Bu noktada pazar araştırma firması olan Euro monitör firmasının 2018 verilerine göre Avrupa piyasasında en çok şeker tüketen ülkelerin başında gelmekteyiz.İyi ama şeker tüketmiyoruz diye düşünen insanların bu konuyu tekrar gözden geçirmesi gerekmiyor mu?

Şeker kilo problemlerinin ana besleyicisi ve 1. Dereceden müsebbibi değil midir? Bunu sorgulamamız gerekmiyor mu.

Elbette gerekiyor şeker denilince bizim insanımızın aklını sofra şekerinden yani çayına atmış olduğu Beyaz şekerden başka bir şeker gelmiyor.

Oysaki tükettiğimiz gıdaların çoğunluğunda şeker ya da şeker yerine ikame edilen farklı farklı ürünler bulunmaktadır.

Şeker tatlı ancak ilerleyen süreçlerde pek de öyle tadı tuzu kalan bir gıda maddesi değildir.Bilinçli tüketim şeker ve kilo kontrolünü açısından sizin de elinizi kuvvetlendiriyor.Peki o zaman farkında olmadan tüketimi yapılan şeker ya da ikame ürünler nedir?

• Sakkaroz
• Glikoz
• Fruktoz
• Maltoz
• Meyve suyu
• Şeker kamışı
• Nişasta ve nişasta bazlı şeker

Son günlerin popüler ucuz ürünü Mısır şurubu, bal,pekmez halkımızın vazgeçilmez yoldaşı un ve unlu mamüller hepsi vücut için aynı manaya geliyor.

Yani bütün bu saydığımız materyaller çıkış kapısında şeker olarak vücuda ilave kilo ve katı yağ birikimi olarak sağlık problemlerine yol açan geniş bir yelpaze.

Siz hangisini tüketiyor olduğunuzu ve şekere karşı nasıl gardınızı almanız gerektiğini bu yazımızdan öğrenebilirsiniz.

Ülkemizde kahvaltı sofraları şeker patlamasına müsait ortamlar…

Kahvaltılar söz konusu olduğunda şeker tüketmiyorum diyerek savunmaya geçen insanların yüzdelik dilimde yüksek oranda farklı ama aynı türevde gıdalar ile kahvaltı ettikleri saha çalışmalarımızda karşılaştığımız rutin manzaraların başında gelmektedir.

Çoğu zaman kahvaltılık gevrekler, simit ,poğaça, reçel ve yoğun hamur işi ürünlerin tüketildiği sabah kahvaltıları var. Kepeksiz ekmekten tutun da kızartılmış hamur parçalarına neler var neler.

Genelde Mısır ve mısır şurubu denildiği zaman kimse ben tüketmiyorum ,kesinlikle kabul etmiyorum diyor.Haliyle Mısır şurubunun girmediği neredeyse hiç bir ürün yok gibi gözüküyor.

Halbuki bir kase yulaf ezmesi birkaç kaşık yoğurt sayesinde mükemmel bir sabah kahvaltısı ve diyet için başlangıç olabilir.Doğal olarak ne kadar uygulanır onu da sorgulamak gerekiyor.

Bunun yanında kuru meyve ile yulaf ezmesini tatlandırmak sabah kahvaltıları için yeni bir alternatif olabilir.Elbette Karbonhidratlar vücudun enerji kaynağı,kesinlikle tüketilmesi gerekiyor ama bunların lif ile zenginleştirilmiş karbonhidratlar olarak tercih etmemiz gerekiyor.

Şeker ve kilo kontrolünü sağlamak bu tarz gıdalardan uzaklaşmak belki birkaç aylık zaman diliminde size çok zor gibi gözükebilir.İstenir ise bu süreç içerisinde; her gün sabah bir elma ya da muz yemek bile safi şeker ve kilo kontrolünü açıklayan şekerli yüksek gıdalar tüketmekten daha sağlıklı bir kahvaltı olacağını şimdiden garanti ederiz.

Çoğu insan sabah kahvaltılarında kızarmış patates yediği yetmezmiş gibi üstüne üstlük bir de yumurta ile bezenmiş bayat ekmeği kızartarak tüketiyor.

Ne kadar fazla kalori aldığını siz düşünün bir de bu ekmeği reçel çikolata gibi yiyecekler ile tüketiyorsa vay haline.İster istemez kilo problemleri kapıyı çalmak üzere ama kendisinin haberi yok.Keşke insanlar biraz daha duyarlı olsa sadece kendileri için.

Öğle ve akşam yemekleri şeker ve kilo kontrolünü odaklı olsun sağlık ve mutluluk sizi bulsun

Büyük firmalarda çalışan personelin günlük tabildot şeklinde tükettiği öğle ve akşam yemeklerinde sırf ucuza mal olduğu için hemen hemen her öğünde tatlı ikram edilmektedir.Aslında ikram değil alışılagelen kolaycılık da diyebiliriz.

Bunun yanında şirket kartı ile alışveriş yapan insanların belli yemek yeme noktaları vardır.Buralarda da meşhur hazır çorbalar ve yemeklerin olmazsa olmazı sos ve çeşniler bulunmaktadır.Genelde şekerin piyasaya sunulduğu en kolay noktalar buralardır.Bu gibi yerlerde sunulan ketçap ya da sosların büyük bir oranda şeker içerdiğini biliyor muydunuz?

Hiç kimse bunun aksini iddia edemez.Dışarıda yemek yemek tamamıyla hep maliyetin ucuza getirilmesi ve şeker yüklü yiyeceklerin insanlara cambaza bak oyunu ile satılması anlamına geliyor.Biraz acımasız bir piyasa.

Burada insanların kilo problemleri için daha dikkatli ve seçici olması gerekiyor, genelde dışarıda yemek yemek zorunda kalan insanların alternatifsiz kaldığı bir çalışma sistemimiz var bunu kırabilmek için biraz daha dikkatli davranmanızı tavsiye ediyoruz.

Sağlıklı atıştırmalıklar her zaman mümkün olur

Gün boyu çalışan insanlar öyle yada böyle her gittiği yerde sağlıksız atıştırmalıklar ve şeker yüklü gıdalar ile çevrelenmiş gözüküyor.

İnsanın gözünü boyayan ve her zaman daha fazlası için tüketimi tetikleyen şeker yüklü bu gıdaları bir düşünün;

• bisküvi
• kek
• pasta
• dondurma
• şekerler
• çikolata
• gofret

ve daha nicesi…

Aslında elimizin tersiyle itmemiz gereken yiyecekler tamamen hayatımızdan çıkarmak mümkün değilse bile kısıtlamak en akılcı yöntem olabilir.Şeker ve kilo kontrolünü bunun yanında alışveriş sepetinizde bu tarz gıdalara daha az yer vererek etkili bir şekle getirmek mümkün.

Kendi evinizde tükettiğiniz gıdaları kontrol altına almanız bile sizin için şeker ile olan bağınızı azaltmak için kalıcı bir yöntem olabilir.Alkol tüketimi ekstra şeker içeren atıştırmalıkların tüketimini tetikleyen paketli karışık kuru yemişler ile şeker ilavesi yüksek gıdaların iyi takip edilmesi gerekiyor.

Asitli içecekler dostum değil

Söz konusu olan bizim sağlığımız ise şeker ve kilo kontrolünü ne denli takip eder isek münasebetimizin asitli içeceklerden yüksek oranda beslendiğini biliyor olmamız gerekir.

Bunun yanında bir şişe şeker ya da bir şişe kolanın çok fazla bir farkı olmadığını bilmek bile bizim için sağlıklı tercihler yapmamız için bir fikir verebilir.

Çoğunlukla kültürümüz gereği Türk kahvesi ve çay tüketimi ülkemizde almış başını gidiyor.Ancak en sade mekanda bile artık Türk kahvesinin yanında servis edilen lokum yada çikolata her serviste standart olarak sunuluyor.

Bunları tüketip ya da tüketmemeniz sizin sağlık çetelenizi doğrulayacak bilgiye işaret ediyor.Genelde asitli içeceklerin ve meyve sularının yüksek oranda şeker içerdiğini biliyoruz.

Ancak tüketim konusunda toplumsal bir platform oluşturmak neredeyse imkansız gibi gözüküyor.Toplumun bilinçlenmesi kilo kontrolü açısından bu tarz içeceklerin meyve suyu, asitli içecekler hatta günümüzde yaygınlaşan Cafe Bar tarzı mekanların yüksek oranda şekerli içecekler ile servis yaptığı gözden kaçmamalı.

Şayet meyve suyu içilecek ise taze evde hazırlanan meyve suyu tüketilmeli.Bunun haricinde günlük bir kaç bardak soda içmenin bu kadar yüksek şeker içeriğine sahip gıdalardan çok daha masum olduğunu düşünüyoruz.

Kilo problemi yaşamak istemiyorsanız şeker ile olan mesafenin normalden daha da fazla olması gerekiyor.

Genel geçer kurallar seni de bağlıyor

Sorsanız kimse şeker yemiyor ama tatlıya bayılıyor.

Özellikle metabolizmanın aktif çalıştığı saatlerde tatlı tüketilmiyor daha çok öğle yemekleri ve akşam yemekleri sonrasında bir güzel tatlı tüketiliyor.

Öğle yemeğinden sonra uyku akşam yemeğinden sonra ise TV başında uyku nöbetleri yaşayan insanlar ile her gün karşılaşmanız yüksek olasılık.

Tatlılara alternatif birkaç kuru yemiş,bir kase yoğurt ya da taze meyve tüketmeniz market rafında satılan yüksek oranda şeker yüklemesi anlamına gelen gıdalardan daha mütevazi olacağı hepimiz için bir gerçekliktir.Dilerseniz glisemik indeks hakkındaki videomuz konuyu size özetleyebilir.

Videoyu izleyin

Lider Beslenme Herbalife Official Member