SAĞLIKLI YEMEK İÇİN Mİ YOKSA SADECE DAMAK TADI İÇİN Mİ TÜKETİYORUZ

SAĞLIKLI YEMEK İÇİN Mİ YOKSA SADECE DAMAK TADI İÇİN Mİ TÜKETİYORUZ

SAĞLIKLI YEMEK İÇİN Mİ YOKSA SADECE DAMAK TADI İÇİN Mİ TÜKETİYORUZ

 

 

Beslenme konusuna bütün ülkelerin kendi kültürlerinden ve damak tadından ayrı düşünülerek bakılması bütün dünya ülkelerinde yaşayan insanlar için belki alışılmışın dışında sıkıntılar getirebilirdi.

 

 

Her toplumun sağlıklı yemek için mi yoksa sadece damak tadı için mi tüketiyor olduğu tamamen bir karmaşa diyebiliriz.

 

 

Uzak doğu kültürlerinde vücudun sağlıklı kalabilmesi için hem beslenme kültüründe hem de bedensel faaliyetlerde amaçlanan beslenme ve hareketli yaşamın beden disiplininin temeli sayılıyor.Ancak biraz batıya geldiğiniz zaman durum değişiyor ki Fransız mutfağı tamamen soslarla bezenmiş, özenle yıllanmış şaraplar da bekletilen yiyecekleri ile meşhurdur.

 

 

Bir gurme değiliz ancak her toplumun beslenme temel değerleri çok uzak olmasa da belli evrensel benzerlikler gösteriyor.Büyük bir mutfakta yemek yiyor olsanız yada küçük bir büfede yemek yiyor olsanız bile gastronomi hepimizi ilgilendiriyor.İnsan sağlığı bunu gerektiriyor bunun ispatı olarak bir İspanyol mu ya da Alman olduğumuza bakılmıyor sindirim sistemi mutluluğun anahtarı sayılıyor.

 

 

Hayatı boyunca diyar diyar gezen Evliya Çelebi bile gezdiği coğrafyaların farklı damak lezzetlerini ve bu coğrafyalarda yaşayan insanların günlük yaşantısına değinmiştir.

 

 

Hayat böyle sürüp giderken yemek yemek sağlıklı kalmak için damak zevkini sağlıksız yiyeceklerden arındırmak için olmalı.Dünya artık küçücük bir köy bir ucundan bir ucuna seyyah gibi gezen yabancı turistler kadar bizim insanımız da farklı lezzetlerin ve farklı kültürlerin büyüsüne kapılmış kimi zaman sıcak bir kahve kimi zaman soğuk servis edilen bir yemeğin şanını duyup kilometrelerce uzakta bir yere gidebiliyor.

 

 

Söz konusu olan aslında tahrik edici bir durum sosyal medyanın yaygınlığı ve artık uluslararası reklam vermenin kolaylığı insanları Dünyanın bir ucundan bir ucuna bir gurme merakı ve keyfi içinde alıp götürüyor.

 

 

Ancak yaşam şekliniz ne olursa olsun gömleğin alt kısmından hafif bir çıkıntı ile başlayan ve zamanla gitgide büyüyen bir göbeğe sahip olmak içten bile değil. İştahla tüketip iştahla içerken damak tadına hitap eden lezzetleri, bir daha mı geleceğim düşüncesiyle ortamın ambiyansına uygun keyifli servisler sayesinde sahip oluyoruz.

 

 

Şöyle bir düşünülürse insan hayatı çok kısa ve çok değerli her şeyi görmek ve tatmak kimi insanlara güzel ama bazı insanlar içinde ne keçi peynirinin, pastırmanın ya da zeytinyağlı bir tutam salatanın hiçbir anlamı yok.

 

 

Tabii ki bu insanlar da bir şeyler yemiyor değil ancak popüler kültürün hızlı ye çık dediği restoranlar zincirinin müdavimi olmuş durumdalar mutfaklarının baş köşesinde asitli içecekler,bitmek bilmeyen soslu baharatlı patates cipsleri çoktan yerini almış.

 

 

40 Ülkeyi gezmiş ve tanımış bir Herbalife aşığı dünyanın en uzak köşelerinde bile fikir ayrılıklarının yemek kültürüne bakış açılarının kendi içinde bile değişiklik gösterdiğini bir kısım insanların pahalı lüks mekanlarda yemek yemeyi tercih ettiği, kimi insanlarında maddi gücünün yeterli olduğu halde daha sağlıklı tercihleri ailesi ile birlikte yerine getirdiğini gözlemlemiş.

 

 

Aslında güzel bir şey, yemek konusu tamamen bir statü olmaktan çıkmalı sadece sağlıklı beslenme adına yapılabilecek çok şey var zamanla insanların bakış açısının Herbalife beslenme felsefesine doğru yöneleceği; Akdeniz’den,Uzak Doğu’dan Meksika dan kısacası dünyanın her bir köşesinden özenle toplanan gıda maddelerinin yılların verdiği birikimle sağlıklı besleyici gıdalar haline geldiği ve bir gün her mutfakta olması öngörülen, sağlıklı beslenme kültürünün bir parçası olarak deniz ürünlerinden gelen Omega 3 gibi sağlıklı yağların da herkes tarafından ek gıda olarak değil hayatın bir parçası olarak görüldüğü günler çok da uzakta değil diye düşünüyoruz.

 

Herbalife Herbalifeline Max

 

Her ne kadar ikinci Dünya Savaşın dan sonra oluşan yeni dünya düzeni hazır yeme alışkanlığını şatafatlı mekanlar ile dayatıyor olsa bile artık tavuktan, kırmızı etten, meyvelerden ve sebzelerden hatta çiftlik balıkları ve küresel bazda sağlıklı ürünler olarak sunulan süt ve tereyağ gibi ürünlerden bile umulan beslenme karşılığı alınması, beklenen fayda bir türlü görünmüyor.

 

 

Elbette modern tarım yapılabilir ama hangi yöntemlerle olduğu, sofralara gelen bütün yiyeceklerin hatta fırından çıkmış taze bir ekmeğin bile tartışıldığı bir devirde olmak açıkçası üzücü. Çünkü damak tadı artık lezzetten çok insan hayatına ket vuran negatif etkenler içeriyor.

 

 

Karbonhidrat,sağlıklı yağlar,protein beslenme zincirinin önemli halkalarıdır. Günümüz beslenme kültürü tekbir kapıya yönelmeyi öngörüyor bu kapıda karbonhidrat ağırlıklı olduğu için insanlar bolca tüketiyor ancak aradığı lezzeti bulamadığı için midir bilinmez daha fazla tüketme yoluna gidiyor.

 

 

Bir dedektif olmayı gerektirmeyen bir durumla karşı karşıyayız insanların, Londra’da ya da Berlin’de bulunan bir oteller zincirinin lobisine girdiklerinde meşhur kek ya da bol köpüklü hazır kahve ile karşılanıyor olması belki de hava limanlarında bekleme salonuna yerleşmiş kafeteryaların sadece hamur işi ağırlıklı ya da fast food ağırlıklı çalışmaları bu kadar kaygı duyulmasının nedenlerini açıklıyor olabilir.

 

 

Karbonhidrat içeren gıdaların bu kadar ucuz ulaşılabilir olması reddedilmez bir cazibe ile servis ediliyor olması; puding, pasta ama hepsi bir havuzda buluşuyorlar hiç dikkatinizi çekti mi acaba?

 

 

Yemesi güzel ama sonraki aşamalarda olduğundan fazla emek vererek Sağlıklı kilo vermek için çalışan insanlar düşünülürse karbonhidrat ve unlu mamül adı altında vitrinleri süsleyen tuzlu bisküvilerden ya da nefis gözüken çikolata parçacıklı pastalardan denerken bir kez daha lezzet mi sağlıklı beslenmek mi hangisi için heves etmek gerektiğini düşünmek gerekiyor.

 

 

İştahı ile meşhur birçok insanın daha orta yaşlarda kardiyovasküler sistem tarafından uyarıldığını söylemeye gerek bile yok, mükemmel bir piknik sofrasında tüketilecek o kadar sağlıklı yiyecek varken aşırı katı yağ içeren bir dilim sucuğun bile vücutta yakılıp hazmedilmesi en az iki üç gün belki daha fazla süreler aldığını bilmek şaşırtıcı olabilir.

 

 

Değişik bir beslenme sistematiğimiz var.Bu nedenle sadece damak lezzeti ile düşünmek ve buna uygun hareket etmek gerekmiyor.

 

 

Tabii ki vücudun ihtiyacının belli bir kısmının karbonhidratlardan karşılanması gerekiyor, insan beyninin yakıtı glikojen ve haliyle karbonhidratlar da beslenme düzenimiz içerisinde yerini alması gerekiyor.Vücudun temel yapı taşını oluşturan protein ve sağlıklı yağların ihmal edilmemesi gelecek yıllarda karşımıza çıkabilecek olası sağlık problemlerinin önüne set olabilecek doğal yöntemlerdir.

 

 

 

Lider Beslenme Herbalife Official Member

 

This entry was posted in Genel and tagged .

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site Roneon güvenlik uygulamaları ve Google reCAPTCHA tarafından korunmaktadır.<br />Gizlilik Politikası ve Hizmet Şartları kabul edin.