HERBALİFE KARBONHİDRAT SUNUMU

HERBALİFE KARBONHİDRAT SUNUMU

HERBALİFE KARBONHİDRAT SUNUMU-0535 497 19 52

 

 

Uzman Diyetisyen Berrin Yiğit ve Profesör Doktor İsmet TAMER Hocamızdan keyifli bir sunum aldık.

 

 

Konumuz Karbonhidratlar.

 

 

Ekmek ve Karbonhidratlar deyince insanlar korkar oldu değil mi?.

 

 

Böyle sanki bütün obezitenin yükünü karbonhidratlara ekleyeceğiz.Aman yemeyelim karbonhidrat yiyen obez  olur.

 

 

İşte bütün hastalıklara açık kapı bırakır gibi.Aslında öyle çok tukaka edilmiş bir grubu konuşacağız.Sanki değil mi?Gerçekten.

 

 

Aman ben karbonhidrat hiç tüketmiyorum ben almıyorum.Karbonhidrat diyetim de yok diyorlar.

 

 

Oysa ki Karbonhidratlar vücudumuzun temel Enerji kaynaklarından bir tanesidir.

 

 

O zaman arzu ederseniz hemen lafı uzatmadan neymiş bu karbonhidrat yola başlayalım mı?.

 

 

Berrin hanım hemen başlayalım.Az önce söylediğiniz gibi ben de insanlar ilk geldiği zaman işte onu dinlerken;

 

 

Beslenmelerinden bahsederken bazen şöyle tepkilerle karşılaşıyorum.

 

 

İnsanlar karşımda gururlu bir şekilde oturuyor.Berrin hanım ben ekmeği bıraktım.Artık hiç yemiyorum, şeker tüketmiyorum falan.

 

 

Böyle bir sanki benden ödül alacaklarmış gibi gözlerini ışıldıyor.

 

 

Hatta pazar gününe kadar şöyle işte 100 gündür Şeker yemiyorum.5 aydır ekmek tüketmiyorum gibi.

 

 

Asla çok yanlış yaptılar.

 

 

Benim onlara cevabım tamam o zaman bu kadar büyük hatanız var ki size ne yapacağım?

 

 

Beslenme davranışı önemlidir anlatacağız.Çünkü hatayı bir bir anlatınca şaşırıyorlar.

 

 

Çünkü gerçekten karbonhidrat aslında hayatımızın ortasında.O kadar kolay da dışarıda tutulamaz.

 

 

Çünkü besinlerin içerisinde çok fazla var.Evet et grubunda ya da yağlarda yok denecek kadar az.

 

 

Yağlardaki az ama bununla birlikte içtiğimiz sütten, yediğimiz meyveye her yerde var aslında.

 

 

Sadece o keklerde böreklerde değil, aslında her yerde karbonhidratlar var.

 

 

Vücudumuza ihtiyaç duyduğumuz enerjiyi temel anlamda sağlayan en önemli Makro Besin gruplarının başında geliyor.

 

 

Herkes konuşuyor ve makro besinler mikro besinler diye.İşte o gruplar içinde karbonhidrat insanoğlunun beslenmesinde her zaman çok önemlidir.

 

 

Zaman zaman belli akımlar gelir.Bakın çok eskilere gittiğinizde de Karbonhidratlar bir dönem çok fazla diyetlerin dışında bırakılmıştır.

 

 

Kilo almada tek yegane suçluymuş gibi bir dönem olmuştur.

 

 

Ama sonra bu akımlar değişti.Dolayısıyla biz her zaman zararlı mı, yemeyelim içmeyelim bunu iyi değerlendirmemiz lazım.

 

 

Zaten az sonra fazlasını eksiklerini hepsini konuşacağız karbonhidrattır hepsi.

 

 

KARBONHİDRATLARI TANIYALIM

 

 

Gerek yok her karbonhidrat aynı mı ve biz ne miktarda tüketiyoruz.Kalite ve tükettiğimiz aslında 3 grup var.

 

 

Şekerler çok detayına girmeyeceğim ama basit karbonhidrat olarak değerlendirebilirsiniz.

 

 

İşlem görmüş doğal besin değerlerinden ve besleyicilik ten uzak bir grup hayal edebilirsiniz.

 

 

 

Bir de bizim çok sevdiğimizi lifleri vücut tarafından sindirilemeyen.Bir de tokluk sağlayan pek çok hastalıkla mücadelede ön sıralarda yer alan grubu düşünebilirsiniz.

 

 

 

Nişastalı olan karbonhidratlar var.İçlerinde oranlarına göre de biz o besinlere biraz daha iyisi kötüsü gibi değerlendirme yaparız.

 

 

Bu resimde gördüğünüze iyi bakın daha sağlıklı daha doğrular var sanki.

 

 

Ama siz bunu da fazla yerseniz.O da zararlı olabiliyor.O halde böyle konuşacağız.Solda batı tipi diyetin yer aldığı bölüm var.

 

 

Bize besleyicilik anlamında, lif anlamında, antioksidan olarak hiç de aslında bir şey vermeyen boş kaloriler ile dolu.

 

 

Biz mümkün olduğu kadar da, biz biliyoruz ki evet bunlardan mümkün olduğunca uzak duralım.

 

 

Ama sağ tarafta da bir grubumuz var.Evet bizim beslenmemizde biraz Türk toplumu da çok seviyor.

 

 

Yani ben biliyorum mantıyla ekmek yiyor, pilavın yanında ekmek yiyor.Bu da olmamalı ya da her öğün ikişer üçer dilim ekmekler yeniliyor.

 

 

Bu da olmamalı.Bunların hepsi dengeli gittiğinde işte kötü gıda yoktur.Doğru miktar ve doğru seçimler vardır.

 

 

Bunu söylemek istiyorum.Karbonhidratları biraz umursamıyoruz.

 

 

Hani her karbonhidrat tu kaka , şeker olduğu gibi zehirdir filan düşüncesi var ya.

 

 

Bir konuşmam da ben yine böyle online eğitimler den bir tanesin de uzun uzun anlatmaya çalışmıştım.

 

 

Eğer karbonhidrat yoksa, eğer şeker yoksa yediğiniz içtiğiniz proteinlerin de büyük bir kısmının faydası olmayacaktır.

 

 

Çünkü vücudun temel enerji kaynağını kıstığınız zaman vücut ihtiyacı olan enerjiyi diğer gıdalardan bir şekilde tamamlamaya çalışacak.

 

 

Sistem böyle çalışıyor.Karbonhidratlar böyle.Daha detaylı anlatırsam daha iyi ne demek istediğimiz anlaşılacak.

 

 

Karbonhidratın önemi daha güzel anlaşılacak.

 

 

ŞEKER NEDİR

 

 

Molekül yapılarına göre genel olarak arkadaşlar gördüğünüz şeker moleküllerinin sayısına göre;

 

  • glikoz

 

  • fruktoz

 

  • sükroz

 

  • maltoz

 

diye devam eder.Kimyasal yapıları böyledir.

 

 

Basit karbonhidratların ilk örneği; olan Glikoz yanında da Fruktoz gıdalardan doğrudan alındıkları zaman arkadaşlar kan şekerinizi hızlı bir şekilde yükseltirler.

 

 

Kan şekerini hızlı yükseltmelerinin en önemli sebebi glikozun da, fruktozun da sindirim sistemimizde çok hızlı işlemden geçip çok hızlı emilip kana çok hızlı geçmesidir.

 

 

Sağlık açısından olaya baktığımız zaman hiçbir şeker türünün ya da şeker içeren hiçbir gıdanın çok hızlı sindirilip çok hızlı bağırsaklardan emilim olup çok hızlı kana geçmesini istemeyiz.

 

 

Çünkü bu olduğu zaman kan şekeri dediğimiz şey bir aralık’ta bulunması gereken çok kıymetli bir parametredir.

 

 

Maalesef dengesiz beslenme işte basit Karbonhidratlar dediğimiz ve hızlı bir şekilde sindirilip hızlı bir şekilde kana geçen glikoz, fruktoz.

 

 

Yani normal şeker ve meyve şekeri yanı sıra beyaz ve kahverengi şeker de bulunan sükroz tahıllarda bulunan maltoz, süt ve sütlü gıdalarda bulunan laktoz gibi şekerleri de kompleks karbonhidratları seviyoruz.

 

 

Biraz karmaşık Karbonhidratları seviyoruz.

 

 

Neden?

 

 

Çünkü bu karmaşık Karbonhidratlar, yani kompleks adını verdiğimiz karbonhidratların yapısında lif dediğimiz faydalı posa içeren gıdalar var.

 

 

 

 

Berrin Hanımın biz çok seviyoruz dediği moleküller var. Lifler ve bu diğer adı ile posa adını verdiğimiz yapılardan ötürü kompleks karbonhidratlar daha yavaş sindiriliyor.

 

 

İçlerindeki şekerler mesela işte nişastalı ürünlerde bulunan polisakkaritler veya işte tahıllarda kuru baklagillerde, mercimek, patates ,sebze gibi bir takım gıdalarda bulunan Karbonhidratlar sindirimleri yavaş olduğu için daha fazla midede kalıyorlar.

 

 

Bu yavaşlık başladığı zaman bağırsaklarda devam ettiği için kana yavaş geçiyorlar ve böylece kan şekerimizi yavaş yavaş yükseltiyorlar.

 

 

 

Arkadaşlar siz şunu bilmelisiniz.Eğer basit Karbonhidratları çok tüketirseniz kan şekeriniz çok hızlı yükselir.

 

 

 

 

Bu maalesef aynı anda şekerle beraber insülinin de yükselmesine sebep olur.

 

 

Kompleks Karbonhidratlar ise içerdikleri liflerden ötürü miğde’de şişer, tokluk hissi daha fazla sürer.

 

 

Bağırsaklarda da yine bu liflerden ötürü yavaş emilirler. Kan şekerimiz de ani şekilde yükselmez.Yavaş yavaş dengeli bir şekilde yükselir diyelim.

 

 

KARBONHİDRAT KAYNAKLARI

 

 

Biz onu karbonhidratları böyle gruplara ayırdığımız zaman.Bizim gene aslında daha kaliteli ve daha sevdiklerimizin başında Tahıllar geliyor.

 

 

Bunların bir tık daha tam hallerini istiyoruz.Yani ekmek yiyeceksek beyaz  unu bütün ayrıştırılmış olan beyaz saflaştırılmış halini değil.

 

 

 

 

Onu da mümkün olduğu kadar daha esmer olanlarını tercih ediyoruz.Makarnayı da hesaba böyle dahil edebiliriz.

 

 

 

Tahıllar zaten bize en çok Karbonhidrat sağlayan ve aynı zamanda da çocuk beslenmesinde fazla yer verdiğimiz Grup sayılır.

 

 

Yine meyveleri de karbonhidrat gibi düşünün. İnsanlar hiç karbonhidrat tüketmiyorum derler oturur bir kilo portakalı yerler.

 

 

 

 

O zaman aslında bir tatlı yemiş gibi, bir karbonhidrat deposu almış olur.Süt ve süt ürünleri en çok karşımıza çıkan ancak bilinmeyen karbonhidrat kaynağıdır.

 

 

Süt şekeri de bize çok güzel gıda desteği olup bu grup arasındadır.

 

 

 

 

Kuru baklagiller de bu grupta, kuru yemişleri de sayabiliriz.Aslında cevizler, bademler onların içinde de karbonhidrat vardır.

 

 

 

Hepsini çok aldığımız zaman bu karbonhidrat maalesef zararlı olabilir.Karbonhidrat ile sorunumuz varsa tatlılar ve atıştırmalıklar karşımıza çıkıyor.

 

 

 

 

İçecekler inanılmayacak ölçüde özellikle gene içeriğinde bir besleyiciliği olmayan o Gazlı içecekler, meyveli sodalar, meyve suları, meşrubatlar, sporcu ve enerji içecekleri de bu grup içerisinde yer alıyor.

 

 

 

 

Hatta Amerika’da yapılan bir çalışmada %40-71 oranında şekeri bu içeceklerden alıyoruz.

 

 

Hiç fark etmeden hep yediklerimize odaklanıyoruz.Ama içtiklerimiz den aldığımız boş kalorileri yazsak aslında gerçekten bir sene içerisinde 5 ila 7 kilo arasında da fark etmeden kilo verileceğini söyleyen çalışmalar var.

 

 

 

Buradan bir kez daha uyarıyoruz basit karbonhidratlar kan şekerini yükselten, doyurmayan,hatta hızlıca da şekeri düşürdüğü için bunları biz bazen iki grup olarak nitelendiriyoruz.

 

 

Genelde diyet yasaklarında patatesler, bezelyeler, mısırlar yer alır en yüksek karbonhidrat grubu içerisinde.

 

 

Burada da işte birazdan İsmet Bey’in vereceği bilgiler var.

 

 

Bu gıdaların nasıl hazırlandığı,sıcak mı, soğuk mu yiyoruz nasıl hazırlıyoruz.Ne kadar bunlar hepsi aslında o yüzden hiçbir gıdayı iyi ya da kötü etiketlemeyin içinden doğru seçimler yapmayı hedefleyin.

 

 

Lütfen tekrar tekrar kendinize söyleyin.Karbonhidratların bu kadar çok doğada bulunup bize armağan edilmiş karbonhidratların beslenmemizde mutlaka doğru oranlarda yer alması gerektiğini de unutmayın.

 

 

KARBONHİDRATLARIN BESLENMEDE Kİ MİKTARI

 

 

Kafa karıştırıcı bir sürü etrafta dolaşan bilgi var.

 

 

Bilimsel çalışmalar ve makaleler de altını çiziyor.Şimdi biz beslenmemiz de 1 gram karbonhidrat acaba ne kadar kalori.Ne kadar enerjinin karbonhidratlardan sağlanması gerekiyor.

 

 

Bunu İsmet bey çok güzel anlatacaktır.

 

 

Niye  karbonhidratların beslenmedeki oranı % 40 ile 65 büyük bir oran diyebilirsiniz.

 

 

Tabii ki kişinin diyabeti varsa, böbrek hastalığı varsa ,buna göre fiziksel aktivite oranına göre, değil mi cinsiyetine göre.

 

 

Bu oran çok değişebiliyor.İsterseniz siz de birkaç ekleme yaparsanız memnun olurum.

 

 

% 55 diyorlar.Sporcular için çıkıyordu % 65 gibi rakamlar kafamız karıştı hocam diyebilirler.

 

 

Hiç kafaları karışmasın.Bakın rakam aralığını en geniş aralığı alarak bireysel değişiklikleri de göz önünde tutmak kaydıyla hesaplayın diye verdik.

 

 

Sizler normalde sağlıklı bireylerde.Eğer diyabet gibi şekerle ilgili bir sorunları yoksa, ciddi bir obezite problemleri yoksa,neredeyse günlük enerjilerinin yarısını karbonhidratlardan almalarını bekliyoruz.

 

 

Eğer bu bireyler güzel spor yapıyorlarsa,egzersiz yapıyorlarsa, bu egzersizlerde de harcayacakları enerjinin de büyük bir kısmını yine karbonhidratlardan karşılamalarını bekliyoruz.

 

 

Özellikle kısa süreli egzersizlerde.O zaman bu rakamı %55 ,% 60’lara,% 65 lere kadar çıkartmak mümkün olabilecektir.

 

 

Ama eğer kan şekeri ile sorunlar yaşıyorsanız, ya da karbonhidratın sindirimi ile ilgili ciddi problemler yaşıyorsanız o zaman almanız gereken karbonhidrat miktarını % 40 ile % 50 arasına indirmeniz de bir sakınca olmayabilir.

 

 

Günlük enerjinizi ve günlük besin ihtiyaçlarınızın hesabını doğru yapmak kaydıyla.

 

 

Uyarıyoruz diyorlar ki günde en azından diyetinde bir 130 gram kadar karbonhidrat alınmalı.

 

 

Şimdi çok moda oldu 30 gram, 50 gram karbonhidrat içeren diyetler var.Yağ yakımını arttırmak ve çok hızlı fit bir görünüme ulaşmak için.

 

 

Bunların da sağlık üzerine olumsuz etkileri var diye özellikle de vurgulamak istiyoruz.

 

 

Gelecektir, mutlaka sormadan biz söyleyelim ketojenik diyetler adını verdikleri diyetler biliyorsunuz.

 

 

Bu ketojenik diyetler bilinçsiz şekilde yapıldığı zaman sağlık üzerinde ciddi olumsuz etkileri olan diyet türleri.

 

 

Aslında hangisi doğru şekilde yapılırsa faydası olur mu? Uzmanlar tarafından uygulanması uygun görülmüş, bireylerde belli bir süre için uygulandığında doğrudur.

 

 

Fayda sağlayabilir.Mesela biz bu tüp mide ameliyatlarından önce hastalarımıza belli bir miktar ketojenik diyet uygulayabiliyoruz.

 

 

Bazı özel hastalıklarda bunu uygulamak mümkün oluyor.

 

 

Ama rastgele bilinçsizce hele bir uzmanın kontrolü dışında uygulamak.Karbonhidratı bu kadar kısıtlamak çok ciddi sakıncalar yaratabilir.

 

 

Bir de yeni bir terim’den bahsedelim.

 

 

GLİSEMİK İNDEKS

 

 

Glisemik indeks diye bir terim de hep diyoruz ya.Berrin hanım arkadaşlarımıza sizlere bazı teknik terimlerden de bahsedeceğiz ki bunları öğrendikçe ve uyguladıkça.

 

 

Siz kendinizi daha iyi hissedeceksiniz.Sizin danışanlarınız da size daha fazla güvenilecek, bilginizi gösterdiğiniz için değil mi?

 

 

Kafamızı karıştıracak bir sürü rakamsal şeyi de ama çıkarttınız hocam başımıza diyebilirsiniz.

 

 

Arkadaşlar aslında hiç öyle bir şey değil.Hele bir de internet bağlantınız varsa elinizde.Şöyle akıllı bir telefon tablet o zaman çok daha kolay.

 

 

Bu işi öğrenebilirsiniz sonra da zaten pratik yaptıkça daha bilinçli davranabilirsiniz.

 

 

1980’ler de Kanadalı bir profesör bu konuda yaptığı araştırmalarla bir şey buldu.

 

 

Gıdaların belli bir miktarda tüketildiğinde kan şekerini çok hızlı yükselttikleri.Kan şekeri, insülin açlık-tokluk gibi durumları olumsuz etkileyebilecek gıdaları ve bazı gıdaların ise kan şekerini daha yavaş yükselttiğini tespit etmişler.

 

 

Bu sayede işte nedir diye baktığınızda 100 gibi bir rakam belirlemişler.Bütün gıdaların glisemik indeksini 0 ile 100 arasında bir cetvelde belirlemişler.

 

 

Böylece bazı gıdalar mesela işte balık bazı su içeriği yüksek meyveler ve sebzeler süt ve sütlü gıdalar.

 

 

 

 

Bunlar arkadaşlar glisemik indeksi düşük gıdalar olarak sınıflanmış.Bunlardan makul miktarda yediğiniz zaman kan şekerinizi hızlıca yükseltmiyor.Yavaş ve dengeli.

 

 

İçecekler;

 

  • Mayalı içecekler

 

  • Alkollü içecekler

 

efendime söyleyeyim hızlı ;

 

  • Face food tarzındaki gıdalar

 

  • Tatlılar

 

  • Hamur işi gıdalar

 

  • Beyaz ekmek

 

gibi gıdalar ise tüketildikten sonra kısa zaman içinde kan şekerini neredeyse saf şeker yemiş cesine hızlı ve seri bir şekilde yükseltiyor.

 

 

Bunlara da glisemik indeksi yüksek gıdalar demişler.

 

 

Bu ikisinin arasında kalan gıdalar ise orta derecede glisemik indekse  sahip gıdalardır.

 

 

Ne işimize yarıyor?

 

 

Biz eğer herhangi bir gıdanın hangi glisemik indekse girdiğini bilirsek ve özellikle glisemik indeksi düşük gıdaları tercih edersek kilomuzu daha iyi muhafaza edebiliriz.

 

 

Tokluk süremizi daha uzun süre devam ettirebiliriz.

 

 

Aynı zamanda kilo vermek istiyorsak özel işte bu yeşil bölümdeki glisemik indeksi düşük gıdaları tercih etmemiz gerekir.

 

 

Bakın onu başka bir grafikte göstermek gerekirse mesela elma, elmanın kendisi posası ile kabuğu ile yendiğinde kan şekerini hafifçe yükseltir.

 

 

Uzun bir süre kan şekeriniz dengeli bir seviyede kalır.

 

 

Dikkat edin bu grafikte bir saatte kan şekeriniz hala çok yükselmiş değil.Dengede 2 saate yani acıkmaya başlayıncaya doğru kan şekeriniz hala dengeli alanda.

 

 

Çok düşmemiş durumda.Oysaki karpuz gibi glisemik indeksi çok yüksek olan bir meyve de hele bir de fazla ca yerseniz daha kan şekeriniz ilk dakikalarda tavan yapacak.

 

 

Kısa bir süre tavan yaptıktan sonra hızlı bir şekilde düşecek.Daha 2 saat dolmadan yani tokluk süreniz daha dolmadan.Kan şekeriniz yerlerde.

 

 

İşte bunun için biz glisemik indeksi yüksek gıdalardan uzak durur, glisemik indeksi düşük gıdalar tercih ederiz.

 

 

Hangi gıdaların glisemik indeksi ne seviyede çok kabaca bir taslak size çıkardım.Bakın eğer kilo vermek istiyorsanız;

 

  • Kilo probleminiz var

 

  • Kan şekeriniz yüksek

 

  • Diyabet

 

  • Şeker hastalığı

 

 

gibi bir hastalıkla mücadele ediyorsanız.Tedavi olmak istiyorsunuz işte kullandığınız, aldığınız tedavileri, önerilere ilaveten sizin yapmanız gerekenler var.

 

 

Olabildiğince glisemik indeksi düşük, yani karşısındaki rakam 50 ile 55’i aşmayacak şekilde olan

glisemik indeksi olan gıdalar tüketirseniz olumludur.

 

 

Yani işte 55 ile 70 arasında olabilecek gıdalar.Bu gıdalardan çok fazla tüketmemeliyiz.

 

 

Kararında yemeniz.Hatta mümkünse bu gıdaların glisemik indeksini yemek hazırlarken biraz düşürmeye çabalamak iyi olacaktır.

 

 

Ne demek?

 

 

Bu konuyu birazdan anlatacağım.Onu da ama olabildiğince glisemik indeksi yüksek gıdalardan uzak kalmanız sizin için en hayırlısı olacaktır diye düşünüyorum.

 

 

Arkadaşlar şimdi bakınız tahıl grubunda beyaz ekmek glisemik indeksi neredeyse en yüksek gıdadır.

 

 

Hani biz size diyoruz ya beyaz ekmek yemek yerine işte çavdar ekmeği yiyin, tam tahıllı buğday ekmeği yiyin, neden aralarında iki fark var.

 

 

Birincisi bakın glisemik indeksi beyaz ekmeğin 85 iken tam buğday ekmeğinin 70’ler civarında önemli bir fark var.

 

 

Aynı zamanda içerdikleri lif oranından ötürü tam buğday ekmeği beyaz ekmekten daha uzun süre tok tutuyor.

 

 

Burada lifin önemini böyle vurgularken öğün hazırladığınız zaman ne oluyor.

 

 

Herhangi bir gıdayı tükettiğinizde eğer içinde lifli bir şeyler varsa ya da o gıdanın lif içeriği yüksek ise onun glisemik indeksinin daha da düşeceğini bilmenizi istiyorum.

 

 

Demek ki glisemik indeksi düşürmenin yolları varmış. Nasıl ki yediğimiz gıdaların içerisinde eğer lif oranı yüksekse glisemik indeksi düşer.

 

 

Yediğimiz gıdalar mesela meyve yiyorsanız bu meyve olgunlaşmadan evvel yerseniz glisemik indeksi daha iyidir.

 

 

Ama mesela muzun glisemik indeksi çok yüksek değilken 55’ler civarında erken şurada görüyorsunuz onu bekletip iyice şekerlenip olgunlaştırır san o muzun glisemik indeksi maalesef yükselecektir.

 

 

Aynı şey mesela biraz evvel Berrin hanım dedi ki Karbonhidratları diyetten çıkarıp bir de marifetmiş gibi gelip bana anlatıyorlar.

 

 

Çok da güzel yorumladı.Halbuki makarna dediğimiz karbonhidrat.Aslında diyetlerde çok sık kullanılan hani kilo aldırmayan, uzun süre tok tutan, hele bir de işlenmemiş kepekli makarna ise mükemmel bir gıdadır.

 

 

Ama biz ne yapıyoruz makarnayı alıyoruz.Şöyle az pişirmek yerini iyice pişiriyoruz.İyice hamur haline getiriyoruz.Sonra üzerine sos ekliyoruz.Sonra biraz tereyağı ekliyoruz.

 

 

Biraz da eski kaşar falan denediniz mi?.

 

 

Mükemmel bir yemek olarak karşımıza çıkıyor.Belki lezzet açısından ama 50-55 civarında bulunan makarnanın glisemik indeksi çıkıyor 65 lere.

 

 

Arkadaşlar yani gıdaları pişirirken aşırı pişirmemek. Kararında pişirmek.Gıdaları pişirirken abartılı soslar, abartılı yağlar eklememek.Çok önemli.

 

 

Çünkü düşük glisemik indeksli bir gıda tüketiyorum derken;tam tersi onu çok yüksek glisemik indekse çevirmek mümkün.

 

 

Eğer benimde bu konuda katkılarım olursa çok sevinirim.Çok güzel söylediniz.Ben de patatesi görünce patatesle ilgili bir katkıda bulunmak istiyorum.

 

 

Şimdi genelde patatesten de hemen korkarız glisemik indeksi yüksek.

 

 

Ama hemen ardından diyecekler ki onun kızartmasını yiyelim.O zaman biraz daha düşünün.

 

 

İşte burada az önce İsmet Bey’in söylediği gibi yağ ile birleştiğinde ya da makarnaya kıymalı bir sos yaptığımızda;

 

 

içerisine eklenen protein katkısı büyük ya da biz bir makarna yaptığımızda belki İsmet Bey biraz üstüne Pro Boost atmanın etkisi çok daha iyi olacak dedi.

 

 

Pro Boost yoğurtla belki bunu karıştırmak onun iyice midede yavaş sindirilmesine sebep olacak.

 

 

Hatta o iniş çıkışları engelleyecek.

 

 

Bu da çok önemli bir şey.Çünkü biz sık sık O kan şekerinde yükselip bir anda inmeleri yaşarsak, yemekten sonra sürekli kendini buzdolabı önünde arayanlar var ya.

 

 

İşte aslında böyle hani soğuk ama.Kiloya yatkın kişiler haline geliyoruz.Beslenme davranışı değişikliğini yapamıyoruz.

 

 

O yüzden beyaz pirinç yerine artık her yerde bulabileceğimiz için karabuğday Türkiye’de de ekiliyor.

 

 

 

 

Kinoa da öyle Kinoa ile kısırlar karabuğday ile meyhane pilavları yapıyorum.Bol sebzeli tam Tahıllardan elde edilmiş bütün pilav servisleri.

 

 

Aslında sizin için besleyici, hem de diyette değilmiş gibi hissettirecek bir sofra kurmanıza yardımcı olabilir.

 

 

Makarnadan az önce bahsettik.Onların da esmerleri var, ama burada şu yanılgıya düşmeyin.Etiketleri iyi okuyun.Bazen aralarında çok ciddi bir fark olmayabilir.

 

 

O yüzden oradaki lif oranlarına iyi bakın.Siz gene onu bir protein ile birleştirmeye, makarnanın üzerine ekleyip birazcık işte yoğurt veya peynir rendesi veya kıyma eklemeyi ihmal etmeyin diyorum.

 

 

Bu şekilde tam bir öğün yapabilirsiniz.Tabii ki işte böyle oturup keyif yapacağımız o anlarda ilk akla gelen şeyler pastalar,kurabiyeler, tartlar ve alternatifleri yerine yenilerini koymak gerek.

 

 

Meyvelerle de güzel kurutulmuş meyveler.Şimdi kışın daha çok elimize geliyor.Kurutulmuş meyveler ile çay keyfi yapabiliriz.

 

 

Ya da ben bugün sizlerle bir şey paylaşmak istiyorum. Şimdi bakın aslına baktığımız zaman çok büyük bir porsiyon ve zararlı bir şey yok.

 

 

Yüksek kalori de yok.Herbalife Tri blend ile yaptım 3 kaşık Tri blend bir yumurta ve içine göz kararı biraz sütle çırpıp akışkan kek yapabileceğim kıvamı aldığında bakın 6 tane bana fazla bile oldu.

 

İndirim!

Herbalife İçecekler

Herbalife Tri Blend Select 600 gr

990,00

 

Bu bir kişi için fazla.Trabzon hurması, tahin, ceviz koydum ve kan şekerini dengelemek için bakın tarçın ve cevizi biraz bol tuttum.

 

 

Bunu ben yarıya bölüp yediğimde aslında bir browniden, bir kremalı pasta dan çok daha fazla besleyici, vitamin ile bitkisel proteinler.

 

 

Gerçekten müthiş bir tabak almış olacağım.Meyve ile de yapmak mümkün.Hem göze hitap ediyor.Hem de doyurucu.

 

 

Bu farkları bence yaratın.Bunun tarifini daha sonra belki paylaşırım.Siz soracaksınız gerçekten de çok lezzetli oldu tatmadım da değil.

 

 

Bu arada kusura bakmayın sizler ile paylaşamadık. Umarım denersiniz.

 

 

Meyve aromalı yoğurtlar ile hatırlatalım.Etiketin iyi okunması gereken bir grup.İçerisinde ekstra şeker ilavesi vardır.

 

 

E niye bunu yapacağım.Kendi yoğurdumuza güzelce meyve karıştırıp yemeyelim mi değil mi?.

 

 

Bu da çok kolay bir alternatif.Aslında şekerle tatlandırılmış bütün içecekleri lütfen hayatımızdan çıkaralım.

 

 

O gazlı içecekleri meşrubatları kastediyorum.Genelde porsiyonları da çok büyük oluyor.Soda da örneğin meyveli sodalar da baktım içine.

 

 

Aslında onların yerine evde meyve sularımızı sıkabiliriz. Kendi yapacağımız konsantre çaylarımız da soğuk veya sıcak çaylarımız daha az kalorili.

 

 

Tri blend select ile hazırlayabileceğiniz içeceklerimiz veya shake daha güzel.

 

 

Bir de patates kızartması.Evet patatesin kendine göre daha doğru bir alternatif karşımıza çıkıyor.

 

 

Az önce  kızartma yerine ben baharatlarla çıtır çıtır fırında yapılmış tatlı patatesi, kerevizi, yer elmasına, pancarı denemenizi tavsiye ediyorum.

 

 

İnanılmaz güzel oluyor.Keza mor havuç da öyle.Bol baharatlı hatta içine biraz susam,çörekotu eklediğinizde çıtır çıtır kıtır kıtır inanın bir süre sonra patatesi size aratmayacak.

 

 

Çünkü vücudumuz müthiş bir güçle çalışıyor ve bize iyi gelir.İyi olan ne varsa destek oluyor bedenimiz.

 

 

Eğer biz o değişime hazırsak.Çok rica ediyorum bir deneyin.Ama yok ben patatesi çok seviyorum diyorsanız da.Bakın aslında ben de çok severim patatesi.

 

 

Biz gıdayı bozuyoruz, patatese baktığımız zaman içerisindeki lif ve C vitamini kalorisi çok da kötü değil.

 

 

Biz onu alıp kumpir haline çevirirsek 1500 kaloriye yükseltebiliriz.Size bir tavsiye patatesi haşlayın buzdolabına koyun.Bir gün sonra soğuk haliyle patates salatası olarak tüketin.

 

 

O zaman glisemik indeksini daha da düşürmüş oluyorsunuz.Hem de diyetin de yasaklar kalkıyor.

 

 

Beyaz ekmek yerine lütfen mutlaka esmer olan karabuğday tercih edin.

 

 

Sizin için burada bir sürü alternatifler var.Ekşi mayalı daha çok tercihimiz.Burada bir fark daha var.

 

 

Beyaz ekmek yediğiniz de oturup yarısını yersiniz.Boş çünkü yani anlamadan hepsini bile yiyebilirsiniz.

 

 

Dolayısıyla biz esmere geçtiğimiz zaman o zaten bir dilim yediğiniz de doygunluğu sağlıyor.Ağır ve dolgun olduğu için o yüzden kesinlikle evlerimize mutlaka esmerleri alalım.

 

 

Dondurma yerine çok güzel biraz dondurulmuş muzla dondurma tatlı yapabilirsiniz.

 

 

 

Yada gene dondurulmuş muzla,dondurulmuş avakado ile içine biraz kakao ve birazcık çikolatalı shake ekleyip kendi dondurmaları nızı yapabilirsiniz.

 

 

Şekerli kahvaltılık gevrekler var.Hiç anlamadan yediğiniz yüksek şeker aldığınız. Glisemik indeksi yüksek ürünlerden bir tanesi bile o kadar masum değil.

 

 

Eminim bu biraz doğru olarak neleri yememiz gerekli nasıl yememiz gerektiği hakkında çok güzel yollar öğrendik.

 

 

Şu anda benim telefonuma bir mesaj geldi.Hocam diyor marka vermiş bir şeyin glisemik indeksi düşükmüş diyor.

 

 

Hocam doğru mudur?Çikolata kreması var ya şu hani kavanozda satılan bir zamanlar ben toplantılarda söylerdim.Akşamları bir kavanozu kaşıkla yerdim oturup tatlı niyetine.

 

 

Marka vermeyelim şimdi sütlü çikolatanın aslında glisemik indeksi maalesef yüksek.

 

 

İlla da çikolata yiyecekseniz çok fazla değil.Bitter çikolata olmak üzere.Hani kare kare oluyor ya.Bir bilemedin iki kareyi yavaş yavaş ısıra ısıra yemek lazım.

 

 

Herhalde çikolata ihtiyacımız psikolojik bir ihtiyaç.Belki o çikolata insanı mutlu ediyor.

 

 

Bugün çok fazla kafanızı karıştırmayalım.Ballandıra ballandıra anlattık ki size.Karbonhidrat şöyle karbonhidrat böyle diye.

 

 

Karbonhidrat gıdalarımız dan çıkarsa eksilirse ne olur?.Vallahi eksik var ise pek hayra alamet bir şey değil.

 

 

Arkadaşlar her şeyden evvel enerjiniz azalır.Enerjiniz azalınca fiziksel performansınız da düşüşler karşınıza çıkacak.

 

 

Bu fiziksel performanstaki düşüşlerin sebebi, birincisi enerjinizin azalmasıdır.İkincisi kaslarınızın yeterli enerjiye ulaşamaması nedeniyle maalesef proteinleri amino asitleri enerji olarak kullanmaya başlamasıdır.

 

 

Böylece kaslarınız da kayıp başlaması kasların zayıflaması söz konusu olabilir.

 

 

Sürekli bir kronik yorgunluğa da sebep olabilir.Uzun süre karbonhidrattan eksik beslendiğiniz zaman fiziksel performansınız kadar cinsel performansınızda da aksamalar olacaktır.

 

 

Üstelik eğer karbonhidratı çok fazla kısmaya kalkarsanız; bu yararlı karbonhidrat dediğimiz o sebzeler rengarenk o meyveler bizi vitamin ve minerallerle destekleyen yüksek lif içeren gıdalar da diyetimizden çıkmış olacak.

 

 

İşte o zaman bağırsak sağlığımızda bozulacak.Çünkü liften eksik beslenince dost maddeler ile beslenemeyiz.

 

 

Liften eksik beslenince hormonal dengemiz de bozulmalar olacak.Kalp ve damar sağlığımız bile olumsuz etkilenebilecek arkadaşlar.

 

 

Üstelik bu karbonhidratların ana kaynağı olan bitkisel gıdaları yeterince tüketmediğimizde neler oluyor?.

 

 

Biliyorsunuz mineral ve vitaminlerin bir kısmı gıdalardan, bitkisel gıdalardan geliyor o zaman başta D vitamini olmak üzere pek çok vitamin ve mineral eksikliğine de maalesef oraya gideriz.

 

 

Ne güzel şimdi ballandıra ballandıra anlattık hemen oturup karbonhidrat yemeyeceksiniz.

 

 

Bir kere biraz evvel Berin Hanım’ın önerdiği şunun yerine bunu tercih edin işte o tercihleriniz çok önemli.

 

 

Bir de istikrar çok önemli.Ne kadar yiyeceksiniz?.

 

 

Diyelim ki siz abarttınız.Bir dilim Karpuz yiyeceğinize oturdunuz çeyrek karpuzu bitirdiniz.Ne olacak?

 

 

Bu sizin kan şekerinizi yükseltecek.Şekerimiz yükseldiğinde karşılık olarak pankreasın insülin

salgılayacak.

 

 

Sadece kan şekeriniz yüksek kalmayacak artık ondan sonra yüksek İnsülin ile de uğraşmak zorunda kalacaksın.

 

 

Bu ikisi bir müddet devam ederse sizi Tip 2 diyabet dediğimiz şişman temelde şişmanlığa ve hatalı beslenmeye bağlı şeker hastalığına sürükler.

 

 

Üstelik bu aldığımız fazla kaloriler, fazla karbonhidratlar maalesef vücut tarafından kullanılamaz ise yağa dönüşecek.

 

 

Bu yağa dönüşme de sizin kilo almanıza, obeziteye sebep olacak.Obeziteye sadece sebep olsa iyi ama obezite tek paket olarak gelmiyor.

 

 

Tek başına gelmiyor arkadaşlar.Yanında karaciğeriniz yağlanmaya başlıyor.Karaciğerinde bir kapasitesi var.

 

 

 

Yağlanma oluyor, artık o da salıyor gidiyor.O yağlar damarlarınızda yüksek kolesterol olarak dolaşmaya başlıyor.

 

 

Bunun sonucunda damar sertliği başlıyor.Kalp Damar Hastalıkları, damar tıkanıklıkları,Yüksek tansiyon gibi ciddi sağlık problemleri.

 

 

O yüzden hep söylediğimiz gibi her şey sağlıklı gözükse bile kararında sağlıklı yemek lazım.

 

 

Gerçekten dikkatli tüketelim.Ama çok önemli Karbonhidrat grubu içerisinde lifleri de unutmayalım.

 

 

Şöyle biraz anlatacağım lifler nedir?

 

 

İki gruba ayrılır.Çözünür ve çözünmeyen lifler vardır. Çözünür olanlar sindirim sistemine girdiğinde su ve mide-bağırsak sıvılarını çözüyorlar.

 

 

Adı üstünde ve kalın bağırsaktaki bakteriler tarafından sindiriliyor.Gaz ve bir kaç kalori açığa çıkaran jel ve benzeri bir maddeye dönüşüyor.Bizim için çok önemliler.

 

 

Önemli birkaç örnek verelim fasulye, bezelye, yulaf, arpa, elma ve narenciye yiyecekler çözünür lif grupları arasında.

 

 

Bir de çözünmez lifler var.Suda veya mide,bağırsakta çözünmeyen lifler sindirim sistemi içinde hareket ettikçe değişmiyorlar.

 

 

Yani lifler mikrobiyota yani bağırsaklarımızdaki iyi bakterileri besleyen gıdalar oldukları için bize aslında bir destek gıdalar olarak bilinir.

 

 

İhtiyacı olan enerjiyi yani sağlıklı dengeli liften zengin doğru karbonhidratları alarak beslenen bir kişinin bağırsak florasında neler oluyor?

 

 

Kötü beslenen bir insan ile  arasında 150 kalorilik bir fark oluyor.Enerji akışı olarak yani eğer sizin bağırsaklarınız sağlıklı değilse sağlıklı bir insandan 150 kalori daha az yakıyorsunuz.

 

 

Sırf bu sebeple aynı şeyi yesek bile siz 6-7 kilo bir yıl içinde alabilirsiniz.O yüzden bu çok kıymetli.

 

 

Özellikle her sene yapılır 2019 senesinde pek çok otorite tarafından Amerika’da yapılan 41 diyeti değerlendiriyorlar.

 

 

Bu diyetler arasında en zengini Akdeniz tipi diyetleri dediğimiz birkaç ona benzer diyet birinci sırada.

 

 

Az önce İsmet beyin de söylemiş olduğu ketojenik diyetler var son sıralarda yer alıyor.

 

 

O yüzden vermek istediğim mesaj;

 

 

Gerçekten sizlerin doygunluk hissi olarak baktığı posa ya da sadece bağırsakları çalıştırıyor gibi görülen posanın çok çok büyük önemi var.

 

 

Bu arada myherbalife sayfasında posa ile ilgili de çok harika bir bölüm var.Karbonhidratlarla ilgili ama mutlaka göz atmanızı istiyorum.

 

 

Ondan sonra lifler kısmına geldiğinizde böyle çok tatlı tıkladıkça değişen.Bir de muzda ne kadar,ekmekte ne kadar lifler var.

 

 

Pratik ve gözümüzde bir resim oluşturabilecek bölümleri de var.

 

 

En önemli kısmı da liflerin bağırsaklarda yaptığı görevler.

 

 

Çok güzel ifade ettiniz dost bakterilerin tükettiği temel gıda aslında karbonhidratın içindeki lifler değerli arkadaşlar.

 

 

Eğer liften zengin beslenirseniz iyi olur.Ne kadar beslenmeli?

 

 

Araştırmalar şunu gösteriyor; yetişkin bireyler için en az 25 gram günlük lif tüketmemiz gerekiyor.

 

 

Kadınlar için 25-28 gram, erkekler için 30-35 gram aralığında günlük ihtiyacımız var.

 

 

Ama hemen öyle hiç lif tüketmezken birden yoğun lif tüketmeye başlarsanız;

 

 

  • gaz

 

  • karın ağrısı

 

 

  • geğirme

 

 

gibi şikayetler yaşayabilirsiniz.

 

 

Eğer hayatınızda lif yoksa yavaş yavaş aynı zamanda bol suyla bu lifi sindirim sisteminizin kullanacağı şekilde diyetimize katmak gerek.

 

 

İşte o zaman bu lifler sizin kan kolesterolünüzü normalleştirmeye yardımcı olsun.

 

 

Bu vesileyle bu lifler sizin sağlıklı kiloya daha kolay ulaşmanızı ve daha uzun yaşamanıza yardımcı olsun.

 

 

Nasıl oluyor nasıl yapıyor; işte suda çözünen çözünmeyen diye açıkladık ya biraz evvel.

 

 

Lifler sünger gibi bağırsaklardaki kolesterolün fazlasını emiyor.Bağırsaklardaki o serbest kalmış şekerin fazlasını emiyor.Dışkı ile atıyor.

 

 

Bilimsel çalışmalar şunu da gösteriyor son 10 yılda yapılanlar posan’ın faydalarından bahsediyorduk.

 

 

Lifler kolesterol ve şekeri  vücuttan uzaklaştıran bir yapı. Bağırsak sisteminde ve kolon kanseri gibi hastalıklarda bir miktar koruma sağladığı gösterilmiş.

 

 

Gerçekten önemli bilgiler.Bunlar değerli arkadaşlar.

 

 

Evet Karbonhidratları bu kadar anlattık.Envayi lezzetli örneklerini berrin hanımda bahsetti.

 

 

Peki Herbalife‘a bakınca karbonhidratı nerede göreceğiz?.Arkadaşlar herbalife shake elimde var.Evde her zaman durur burada.

 

 

Şöyle de en kıymetli Karbonhidratlar en zor anlarda bir araya getirilmiş her bir shake de yaklaşık 218-219 kalori verecek şekilde karbonhidrat desteği sağlanmış.

 

 

Mesela elimdeki shake şu anda vanilyalı.Vanilyalı Shake e bakalım bir porsiyonunda yaklaşık 20 gram karbonhidrat var.

 

 

Yaklaşık 4 kalori verdiğine göre 20 gram Karbonhidrat yaklaşık 80 kalori bu shake için 1 porsiyonunda karbonhidratlardan gelen kalori.

 

 

Arkadaşlar shake porsiyonu yaklaşık 220 kalori idi. Bunun 80 kalorisi besleyici içeriğe sahip karbonhidratlardan geliyor.

 

 

Bunun için günde 1 öğünde dengeli ve yeterli beslenmenize destek sağlayabilirsiniz.

 

 

Günde 2 öğün shake daha kolay kilo vermeniz,hani yorulmadan halsiz kalmadan ve vücudunuzun besin ihtiyaçlarını kaybetmeden karşılamak mümkün.

 

 

Kilo vermeniz mümkün olabilir.Daha da güzel şeyler var siz de çok seviyorsunuz.Benim de favorilerimden protein barlar.

 

Bence gerçekten sağlıklı beslenmeyi sürdürülebilir kılarken en zorlandığınız şeylerden biri de atıştırmalıklar.

 

 

Yani bir şekilde hadi iki öğünde ben shake içtim.Bir ana öğün de yemek hazırladım.Ama o ara atıştırmalar enerjimin düştüğü trafikte tıkanıp kaldığım anlar var.

 

 

Bir şeyler aradığımda ya da işte canım sıkıldı tatlı istiyorum.İşte o kavanozlardan tatlı kaşıklamak yerine biz koyacak çok şey bulamıyoruz ya da buluyoruz hatalı oluyor.

 

 

Her zaman o yapacağımız şeyi yapmaya üşeniyorum o yüzden gerçekten farklı aromalarıyla ve tam dengeli bir ara öğün için almam gereken protein ve vitamini ile birlikte doğru bir karar.

 

 

Onca alternatif arasından protein barlar, bir bitki çayının yanında veya bir siyah çay veya bir kahve ile bence çok doğru alternatiflerden bir tanesi.

 

 

Teşekkürler Herbalife

 

 

Lider Beslenme Herbalife Nutrition Bağımsız Üyesi

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site Roneon güvenlik uygulamaları ve Google reCAPTCHA tarafından korunmaktadır.<br />Gizlilik Politikası ve Hizmet Şartları kabul edin.