Herbalife Genel Beslenme Eğitimi

Herbalife Genel beslenme eğitimi notlarımızı sizlerle paylaşıyoruz.

Herbalife Bilim Kurulu Üyesi Profesör İsmet TAMER, tam anlamıyla kendine has üslubu ile çok güzel bilgiler paylaştı.

Umuyoruz sizlere de fayda sağlar.

Neden besleniyoruz sorusunun en güzel cevabıdır

Büyüme, gelişme, sağlıklı yaşayabilmek için besleniyoruz.

Kendinize özel, her zaman yeteri kadar besleniyoruz değil mi ?

Vücudumuza aldıgımız besin yada gıda dediğimiz enerji kaynaklarının içerisinde bie faydalı neler var ve bunlar vücudumuzda nasıl kullanılıyor.

Aldığımız gıdalar  arasında neler var ?

Daha saglıklı ve daha İyi beslenmek için neler yapmalıyız?.

Bizi etkileyen hem bireysel hem de çevresel faktörler nelerdir.

Bireysel olarak kaç yaşında olduğumuz, alışkanlıklarımız, duygusal olup olmadığımız.

Fiziksel hastalıklar gibi bireysel olarak etkilendiğimiz durumlar.

 

 

Çalışma şartları, yaşadığımız iklim ve coğrafya. Ekonomik durum, alım gücü ve tabii ki belli kültürel bir yapımız var.

Bizim beslenme dediğimiz de geniş bir alandan bahsediyoruz aslında . Bir çok hastalığı beslenme şeklinin etkilediğini duyunca insanlar şaşırıyor.

Düşünsenize kendi beslenmemiz ile ilgili değerlendirmeyi yapınca daha yapacağım çok şey var  diyebiliriz.

İnsanın genetik durumu, temel yeme alışkanlıkları, yaşadığı iklim, ve coğrafya bunlar pozitif yada negatif olarak Bütün bunlar devreye girince ne olacak ?

Kafalar karışacak gibi.

Ama merak etmeyin birazdan detaylara girdiğimizde bunun ne kadar kolay olacağını göreceğiz.

Bizim bahsettiğimiz ; hastalık kısmı çok önemli. Gerçekten insanın fizyolojik durumu dediğimiz durumu, nasıl etkiliyor beslenmeyi.

Üstelik o bireyin yaşamı boyunca diyelim ki hastalandı, diyelim ki ameliyat oldu, diyelim ki bir kaza geçirdi eli yandı, cildi yandı bütün bu durumlar örnek olabilir.

Kadınlarda  gebe kalma durumu, emzirme durumu, menopoza girme durumu,hatta adet döneminde bile beslenme ihtiyaçları artıyor.

Hemen üzerinden çok uzatmadan birkaç örnekle ne demek istediğimi anlatayım.

Mesela yanık olduğu zaman cildinizde, vücut o yanığı iyileştirebilmek için pek çok mekanizmayı devreye sokar.

Her şeyden önce o yanan bölgenin üzerini güvenli bir şekilde kaplayıp, dış etkenlerden sizi koruyabilmek için protein kökenli bir madde ile orayı bir çeşit sıva gibi kapatır.

Hani biz krem sürüyoruz ya, doğal bir krem gibi kaplamaya çalışır.

Her 10 kadından 7’sinde Demir eksikliğine bağlı kansızlık görüyoruz.

Yetersiz beslenme mi ? Yeteri kadar takviye ile kendini tedavi edemez mi ? ya da desteğe ihtiyaç var mi işte onları düşünmek lazım.

Hiç düşünmeden yiyoruz.

Ne yediğimizi bilerek, düşünerek, ihtiyaçlarımız doğrultusunda beslenmemiz lazım değil mi ?.

O yüzden siz siz olun bu işin içinde kaybolmayın. Her gün bir lışkanlık değiştirmek bile uzun vadede pozitif etkileri olan bir sürecin başlangıcıdır.

Hemen mükemmele ulaşmayı beklemeyin, Şimdi bu kadar şeyi nasıl belirleyeceğiz. İnsanların beslenme durumlarına bakacağız.

Hemen özetlemeye başlayalım.

Beslenme durumunun saptanması aslında bilimsel olarak kabul görmüş ve yine bir bilim adamı, bir Uzman Doktor ya da uzman diyetisyenin yapmasına gerek kalmadan sizlerinde yapabileceğiniz çok güzel bazı yöntemler var.

İşte bunun için adım adım sizlerle konuşmaya devam ediyoruz. Bazen bu konuşmamız sırasında belli terimler kullanacağız.

Bu teknik terimler sizi korkutmasın.

BESLENME ŞEKLİ NASIL TESPİT EDİLİR

Besin tüketiminin ya da beslenme durumunun saptanmasında kullanılan hangi yöntemler bizi daha iyi bir vücuda götürür..

Başlangıçta insanlar karşınıza geldiğinde ne yapıyorsunuz ?

Bakıyorsunuz, gözlemliyorsunuz, bu kişi nasıl besleniyor vücut şekli Duruşu, vücudunun gövdesinin boyutları, kilolu olup olmadığı, belinin kalınlığı gibi, kaslı olup olmadığı gibi.

İşte bu fiziksel, şekilsel görüntüsünü özellikle ölçüme dönüştürmemiz, arkadaşlar antropometrik ölçümler olarak değerlendiriliyor.

Birazdan detaylarını konuşacağız.

Bunları yaptıktan sonra ikinci aşamada beslenmenin vücudumuzu sağlık açısından nasıl etkilediği ile ilgili bazı klinik bulguları açıklayalım.

Bunun için illa Doktor almanıza gerek yok.

Neden diyeceksiniz ?.

Bugün herhangi bir medya kuruluşunda,herhangi bir sosyal medyada, televizyonda ,gazetenin bir köşe yazısında bile, siz de bunları rahatlıkla okuyabilirsiniz.

Bunları kendi günlük hayatınız için kullanabilirsiniz. Tabii ki bazı biyokimyasal testler de var.

Bu kimyasal testler sizinde eğer beslenmeniz ile ilgili bir eksiklik varsa bunun anlaşılması açısından önemli.

 

Ne demiştik insan bedeniyle, ruhu ile bir bütün. O yüzden psiko-sosyal verilerinde mutlaka kullanılması lazım.

Ama önce bir birey karşınıza geldiğinde besin tüketimini saptamak çok önemli.

Aşamaları var. Berrin Hanım bunları hepimize anlatacak detaylı olarak.

İnsanların seviyesine göre yapmak istemişler. İşbirliği olması gerekiyor haftanın belirli üç günü hangi yiyecekler ile beslendiğinizi not etmenizi istiyoruz.

Bu işlemi yaparken sizin beslenme hikayeniz hakkında bilgi sahibi olmak istiyoruz.Bir nevi beslenme anketi gibi düşünün.

Kişinin diyet öyküsünü etkileyecek durum insanların sosyo kültür durumları olabilir.

Enteresandır; kilo veremeyen insanların ekmek ya da gün içinde atıştırdıklarını yiyecek olarak saymama gibi bir huyu var.

Ya da birkaç kaşık pilavdan ne olur gibi yanılsamalar ile karşılaşıyoruz.

Mutlaka insanların neler yiyip içtiği konusunda bilgi sahibi olmak, en az kilo vermek isteyen kişi kadar bizim için de önemlidir.

Ya da az yediğinde gerçekten yazmak, bilgileri kayıt altına almak gerekiyor.

RDA kısaltması ile belirtilen bir gün içinde bir insanın ne kadar vitamin ,mineral ,protein, karbonhidrat gibi gıdalardan alması gereken miktarı belirlemektedir.

Zayıflama programlarında bu tarz kayıtlar tutmak insanın kendisiyle yüzleşmesi gibi bir durumu ortaya çıkarıyor.

Aynı zamanda motivasyon ve zaman içerisinde dengesiz beslenmeden uzaklaşmak mümkün olabiliyor.

İnsanları tanıyabilmek için onun yanında 3 gün, 4 gün ne yediniz ne içtiniz takip edemeyeceğinize göre böylesi daha çok güzel.

Hani laf uçar yazı kalır.İnsanları detayına kadar gözden geçirip dediğimiz gibi tanımak lazım.

Tamam ne yediğini ne içtiğini tanıyacağız. Arkadaşlar bir de tabii bu kişiyi bir birey olarak tanımak lazım.

ANTROPOMETRİK ÖLÇÜM NE İŞE YARAR

Ne diyoruz buna işte antropometrik ölçümler.Yani insan vücuduna ait ölçümler diyebiliriz.

Biz hemen bu kişinin ağırlığını ölçmek, kişinin işte kilosunu, boyunu ölçme, efendime söyleyeyim baş çevresinin ölçümü ki.

Çocuklarda bunlar özellikle önemli konulardır. Büyüme gelişmesini dikkate almak açısından.

Bel çevresini, sporcularda göğüs çevresini ölçmek.

Bu bel, kalça çevresi ölçümleri özellikle vücut yağının dağılımını, vücut yağının ne kadar olduğu kadar hangi bölge olduğunu görebilmek açısından da önemlidir.

Yine kol çevresi veya çeşitli bölgelerde işte sırtta, efendime söyleyeyim kolun arka kısmında, belli yerlerde deri kıvrım kalınlığı ölçümleri vardır.

Şimdi her şeyden önce evde en basit ölçmeye başlayacaksınız.Ölçümlerin bir kısmını yapan elektronik aletler olduğunu biliyoruz da.

İsmini vermek istemiyorum, bu cihazlar bir takım elektriksel ölçüm yapar, elektronik aletlerden bazılarınız da var olduğunu biliyorum.

Ama eğer o aletleri doğru şekilde kullanmayı bilmiyorsanız sizi yanıltacaktır.

Bilmenizde fayda var.Çünkü o da aletler için ölçüm yapılacak kişinin belli koşullar altında size gelip ölçümü yaptırması lazım.

Aç olunacak,su içmeyecek,alkol almamış olacak vesair gibi kurallar var.

Ölçümler sırf laf olsun diye yapılmıyor.Şu kadar kemikten, bu kadar kastan ibaret değil yani.

Kişinin o anki durumu önemli yani, yanıltıcı olabilir ama en önemli şeylerden bir tanesi mesela kilosunun ölçülmesi.

Bireyin vücut ağırlığını tartı ile ölçülür.Herhangi bir tartı ama, güvenilir hep aynı zeminde dursun öylece orada.

Doğru ölçtüğünden emin olalım. Zaman zaman kalibrasyon yani Ağırlık ölçme derecesini ayarlayalım.

Ayarını yapalım ve kişinin mümkünse sabahleyin aç karnına,mide, bağırsak boşken yani, bunun içinde dışkılamasını yapmış olarak, mümkünse de hep aynı saatlerde çok hafif giysiler ile gelmesini sağlayalım.

Mümkünse iç çamaşırıyla ölçümünün yapılması en ideal sonucu verecektir.Bazı kurallar var.Öyle hemen gidip duvara yaslanıp ölçelim demiyoruz.

En azından topuklar yere değecek vücut boyu ölçülecek yerde tam  olarak kişi dik pozisyonda duracak.

Aşağıya, yukarıya, karşıya bakmak arasında 5 santim kadar fark olabilir.

Arkadaşlar onun için en iyisi bakışlarınız tam yere paralel, kulaklarınız ve gözleriniz aşağı yukarı aynı seviyede karşıya bakar şeklindeyken boy ölçümü yapılır.Ve ölçümü yapıyoruz.

BEDEN KİTLE İNDEKSİ NEDİR

Çünkü vücuttaki kiloyu, ne diyelim zayıflığı ya da kilolu olmayı değerlendiren çok önemli bir kriter var.

Buna beden kitle indeksi, vücut kitle indeksi veya body mass index İngilizcesini de söyleyim ayrı bir hava katayım.

Size niye söylüyorum body mass index harfleri ile olarak geçer.Pek çok yayında bu body mass index görürsünüz arkadaşlar.

O yüzden insanların boya göre kilolarını indekslenmesi dir.Karşılaştırması orantılı olmasıdır.

Bunu yaparken hesap kolay, tartıya çıkan kişinin kilosunu ölçün. Kaç işte örnek de var mesela 82 kilo , bu kişinin bir de boyunu ölçün.

Ölçtük diyelim dik pozisyonda o da 160 santim çıksın. 160 santimi metreye çevirirseniz ne olur 1.6 metre.

Boyun metre cinsinden karesini alırsınız.Hesapladığımız o kilo vardı ya, ölçtüğünüz o kiloyu boyun metre cinsinden karesine bölersiniz.

Hesabı görüyorsunuz 82 kiloyu ,1.6 metrenin karesine bölmüşüz (82/(1.6*1.6) ve beden kitle indeksi 32.03 çıkmış.

Neye göre değerlendireceğiz?

Diyetisyenler bunu neye göre değerlendiriyorlar?.

Beden kitle indeksi kişinin zayıf yada kilolu olduğunu belirten en doğru hesaplamadır.

Düşük değerler aşırı zayıflık işaretidir.Zayıf olan kişilerde mikro besin açıkları olabilir.Tabloda görüldüğü gibi her bir rakam obeziteye kadar yükseliyor.

Olduğundan da hafif, şişman grupta çıkabiliyor.

Normal şartlarda çok önemli,insanoğlu içinde bu gerçekten önemli.

Bizim vücut ağırlığımız, tamam kilolu olabilir, ama eğer sizin dediğiniz gibi değil,kaslı olmak da iyi anlamda kilolu olmak anlamına gelir.

Obez ya da Şişman olmak anlamına gelmiyor. O zaman sanki o vücuttaki yağın varlığı kadar, yağın dağılımı da önemli.

Ne dersiniz çok çok önemli değil mi bizler için biliyorsunuzdur.

Özellikle organların bulunduğu bölge olduğu için vücut yağlanması ve ne kadar yağa sahip olduğunuz çok önemli.

Ölçüm yaparken bazen karşılaşıyoruz.Ölçüm alırken hemen bir nefes tutmalar başlıyor.

Herhalde şimdi bu yandan çekilmiş görüntüyü görünce; benim de aklıma bir danışanım geldi.

Hastalarda özellikle ne zaman şöyle bir ayakta dur,yerinde belinizi ölçmeliyim dediğim de ilk yapılan hareket şudur; hazır ola geçerler.

Diyorum ki obez, ölçmeye gerek yok zaten.Bel zaten almış başını gidiyor.Yine bir kişi de ciddi bir bira göbeği var, ciddi bir yağlı karaciğer var, ayağınıza bakın diyorum bakıyor görüyor.

Sonra farkettim 46 numara ayakkabı giyiyormuş görmeme şansı yok zaten.

Kalça erkekte ve kadında farklı bir görünüm de olması gerekiyor değil mi?

Kesinlikle.Bizim buradaki kriter şu olmalı.Ölçü alırken kalçada da bir şey olur.Kalçada en kalın bölgenin ölçülmesi gerekir.

0,85 ve 0,95 olarak ortalamalarda görülmesi gerekir.

Belli kişilerde çatlaklar gözükmeye başlar, dudak kenarında.Yemek yerken, su içerken sürekli dışarıda şöyle ıslatmaya çalışırlar, nemli tutmaya çalışırlar.

Çünkü zorluk çekerler.Bazen de hani dudaklarının kenarında şöyle açtığınızda resimde gördüğünüz gibi zımba ile delinmiş gibi beyaz yaralar bulunur.

Biz buna aft diyoruz.Çok sıklıkla kronik romatizma hastalıkları olan kişilerde görülmektedir.

Ayrıca vitamin ve mineral eksikliği bulunan, sağlıklı beslenmeyen, yeterli beslenmeyen kişilerde de ağız içerisinde yaralar gözükür.

Vitamin eksikliğinden bahsetmiştik.Bundan birkaç yüzyıl önce evden uzun gemi seyahatlerine çıkan gemiciler için en baş belası hastalıklardan bir tanesi imiş.

Taze sebze meyveyi yemedikleri için yeterli vitamin ve mineral alamıyorlar.Resimde gördüğünüz gibi derilerinden ciltlerinde yaralar başlarmış.

Sonra da kanamalarla bu kişiler hayatını kaybeder.

Bazen bu demir mineralinin eksikliği olabilir.O kişinin demir eksikliğini ben çok görüyorum bunu.

Bana gelen kişilerde iyi bir gözlemciyim dir.

Hemen saçından ayağına incelerim. Genel olarak görünümünü.Ama bazen yaklaşıp şöyle nazikçe alt göz kapağından aşağı doğru kaydırırım.

Resimdeki o siyah çizgi ile çerçeve içine alınmış soluk kısmı görmeye çalışırım. Eğer o kısım resimdeki gibi pembemsi güzelse kanlı canlı demektir.

Ama bu resimde olduğu gibi soluk, beyazımtırak ,sarımtırak halde ise o kişi de demir eksikliği söz konusu olabilir.

Aynı şey avucunuza bakmakla bile tespit edilebilir.Eğer sizin avucunuz benimki gibi pembe renkli ise; kanlı canlı yeterince protein, yeterince demir alıyorsunuz demektir.

Kansızlığın yok demektir.

Ama sizin avucunuz soluk, beyaz renk ya da sarımtırak bir renk ise bu sizin kansızlık rahatsızlığı sahibi olduğunuzu gösteren bir bulgu olabilir.

Eğer kendinizin ki pembe ve sağlıklıysa karşınızdakini değerlendirmek daha kolaydır.

Uzat bakayım elini dersiniz.Uzatır sizinkinin yanına getirince hemen fark edersiniz.

Biri pembe, biri ise felaket soluk vaziyette. Bazen bu kadar kolay olmuyor.Dış görünümden anlamak mümkün olmayan durumlar ile karşılaşabiliriz.

İşte o zaman bazı kan testleri, idrar testleri, ileri aşamadaki testlerini yapmak zorunda kalıyoruz.

Bu testler sizin yapmanızı gerektirmeyen konu aslında ama bilmenizi gerektiren bir konu.

Neden diyeceksiniz?

Eğer bir kişide bu soluk eli görürseniz, gözüne baktınız soluk sarılığı görürseniz.Ne yapacaksınız?

Sen kilo ile ilgili sorunlar ve beslenme ile ilgili sorundan önce lütfen bir hekime başvur demeniz lazım.

Gerekli testlerin uygun görüldüğü şekilde yapılsın diyeceksiniz.Ben aslında insanlar da tamam hani kan tahlili yapmanızı beklemiyorum.

Ama basit bazı şeylerle o insanların sağlık ve beslenmeleri ile ilgili bazı şeyleri ortaya koyabileceğimizi düşünüyorum.

Nedir o?

Çok basit.Benzetmek gibi olmasın ama elimde liftoff var şu anda görebiliyor musunuz bilmiyorum.

Kişiye bir kap verirsiniz.O kaba şeffaf kaba idrar yapmasını söylersiniz.

Kişinin idrarı şeffaf hani beyaz su gibi şeffaf sa, ya da çok açık sarı öyle çok çok açık sarı ise o kişi yeterli su içiyor demektir.

Eğer o kişinin idrarı koyu renkse o kişinin idrarı böyle turuncumtrak vaziyetler de ise, kötü kokuyorsa o zaman bir sürü sebep olabilir.

Mesela az su içiyor dur, az su içen birisi sizin danışman olarak önereceğiniz birçok şeyden fayda göremez.

Eğer koku varsa o kişi bir metabolik hastalık taşıyor olabilir.

Yahut da enfeksiyon olabilir.Yine sıkıntı yaşar.Yine kime gitmesi gerekir o kişinin, idrarı öyle turuncudan kırmızıya yakın renklerde ise mesela.

Kilolu ise kişiye  sormadan, hiçbir tahlil yapmadan sadece idrara bakarak, göze bakarak, ele bakarak bile, dudağa bakarak birçok şeyi anlamak mümkündür.

Ama tabi tahlil yapınca da elimize bazı veriler geçiyor. Mesela burada iki tane çok detaylı tetkik var.Bir tanesi sol tarafta gördüğünüz biyokimya ve hemogram da dediğimiz tahliller.

İçerisinde demir eksikse demiri,hormon düzeyinde sorun varsa hormon bozukluğu gösteren tahliller.

Bazı durumlarda da bunun fark edilmesi lazım ki, sizin vereceğiniz danışmanlıktan fayda göre bilsinler.

Yine şu gördünüz TSH diye bir tahlil var.Tiroid tahlili arkadaşlar, tarama testi olarak kullandığımız bir tahlildir.

Bu herhangi bir kişi olabilir.Her şeye rağmen bütün yöntemleri uyguluyor, kilo veremiyor.

Halen vücut yağlı, kilo fazla ise, sorun yaşıyor ise mesele altta yatan bir tiroid hastalığı, guatr hastalığı olabilir.

Ona bakmak, hasılı kelam eğer şüpheye düşerseniz.Siz her şeyi yapıyorsunuz o zaman yine de başarılı olamadığınız gibi bir şüpheye düşüyor iseniz.

Ne yapmanız lazım arkadaşlar?.O kişiyi 1 hekim’e bir kliniğe yönlendirmeniz gerekiyor.

Herkes kendi kendinin doktoru olacak, önce bunu unutmayalım.

BAZAL METABOLİZMA VE BESLENME

Bazal metabolizma insanın bir gün içerisinde ne kadar enerji tüketiyor olduğu hakkında bilgi verir.

Tabi bu durum kişiden kişiye, erkek, kadın, gebelik gibi durumlarda değişiklikler gösterebilir.

Aktivite yaparken,beyin,karaciğer bütün vücud enerjiyi efektif şekilde kullanacaktır.

İşte böyle bir tabak makarna yerken acaba kaç kalori alıyorum diye düşünürken.

Çünkü çok daha yüksektir.

Bunun için insanlar kendi çabalarıyla biraz daha katkıda bulunuyor.

Şansı oluyor hep böyle psikolojik bakıyorum, şurada şu nedeni yakalarsam nasıl olur, burada bu nedeni yakalarsam nasıl olur diye.

Çünkü beslenme sadece fiziksel olarak ne yediğiniz içtiğimizle alakalı değil.

Aynı zamanda sosyal ve psikolojik etmenlerin de etkisi altındadır.

Zaten bir beslenme problemi varsa.Onun altında bir davranış bozukluğu da saptanır.

Siz zaten bu davranış bozukluğunu saptayıp düzeltebilirsiniz.Beslenme sorunu da yavaş yavaş ortadan kalkar.

Mesela Televizyon karşısında yemek yeme alışkanlığı aslında bir davranış bozukluğudur.

Genelde bireysel hareket eden hani tek başına televizyon delisi diyebileceğimiz insanlar vardır ya;

şimdi onu biraz da hani böyle bilgisayar delisi, bilgisayar oyunu delisi diyoruz.

Onun başında yiyip içer gibi düşünün.Size gelen kişilerin beslenme ile ilgili bilgi düzeyini bir sorgulamak lazım.

Yediğini hiç beğeniyor mu,gıda değerinin ihtiyaçları hakkında bir bilgisi var mı?

Büyük şehirlerde menemen yapmayı bilmeyen insanlardan haberdarız.Bu insanların öyle bir davranış değişikliği içerisine girmeleri zor, ama imkansız değil.

Sizin desteğiniz ile bunun için bazı örnek sorular sorulabilir.

Mesela bazen insanlar içlerine kapanır ve sadece stresten yerler.

Eğer siz onlara son zamanlarda ne yaşadığını üzüntülerini sıkıntılarını sorgulama şansınız olursa;

Durumun onların beslenmelerine nasıl yansıdığını da görmeniz mümkün olacaktır. 

SORU CEVAP

Kabızlığa  ne iyi gelir?

Kabızlık için büyük bir bardak suyun içerisine Herbal Aloe içecek ekleyebilirsiniz.Aç karnına tükettiğiniz zaman daha etkili olacaktır.

1 adet kuru incir ya da kivi gibi bir meyve ile güne başlamak mümkün.Hareket bağırsakları destekliyor.

Günlük 4-5 porsiyon meyve ve sebze tüketmeniz kabızlık problemine iyi gelir.

Heartwell gibi alternatifleri çok seviyorum, ya da salatalık.Kabızlığı tetikleyen stres için rahatlatıcı bitki çaylarını tercih edebilirsiniz.

Herbalife Efedra İçeriyor mu?

Efedra Uzak Doğu’da bulunan bir bitkiden elde ediliyor.

Bu madde Uzak Doğu’da bulunan bu bitkiden elde edilen maddedir.

Belli bir miktar kullandığınızda sizi dinç hissettiriyor, kendinizi iyi hissettiriyor, biraz nabzınızı artırıyor, hızlandırıyor,kalp atışınızı artırıyor, vücudunuzda bir ısı artışı yaptırıyor.

Öyle burnunuzun açıldığını ,nefesinizin açıldığını hissediyorsunuz, hafif bir metabolik hızlanma elde ediyor.

Yani aslında bu bitki kendini iyi hissetmek için, kısa sürede bir de hafif bir kilo vermeye etkisi olduğu için kullanılıyor.

İnsanlara zararlı bir şeyden bahsetmiyor muşum gibi geldi değil mi?

Kulağa öyleymiş gibi, aslında efedra çok dar bir aralıkta kullanılan bir maddedir.Bunun üzerindeki miktarlarda kullanmak bazı endikasyonlara neden olabilir.

Kalp ritminde bozulmalar, çok ciddi şiddetli baş ağrıları, buna bağlı bazı kanamalara kadar gidebiliyor.

Damar çatlamalarına kadar sebep olabiliyor.

Peki günlük hayatımızda bu efedra denilen madde var mı?

Vallahi var, maalesef var.

Özellikle hastalanınca şu soğuk algınlığı için kullandığınız ilaçlar var ya.

Soğuk alğınlığı  için kullanılan ilaçların yarısından fazlasında efedra  maddesinden üretilen efedrin dediğimiz bir madde var.

Şimdi yalancı safran ne demek efendim.Aslında yalancı adrenalin yani adrenalin etkisini taklit eden bir maddeden bahsediyoruz.

İşte ilk başlarda kendinizi iyi hissediyorsanız.Adrenalin artıyor.

Ondan sonra burnunuz, genziniz açılıyor.Rahatlıyorsunuz nefes alışımıza iyi geliyor. Açılıyorsunuz,kalp atışınız hızlanıyor.

Yani bir nevi bir performans artışı varmış gibi.Ama bu performans artışının kilo kontrolü açısından da var olup olmadığı tartışılan etkisinden ötürü 2000 yılından evvel piyasada bulabileceğiniz bu maddeler vardı.

Özellikle Çin’de üretilen bazı ürünlerin efedra maddesi içerdiği söylenir.

2000’li yıllara gelmeden yani 90’lı yıllarda o maddenin sağlık için riskleri ortaya konulduktan sonra bu maddenin kilo verdirme amaçlı ya da beslenme kontrolü amaçlı ürünlerde kullanımı tamamen yasaklanmıştır.

Bazı ülkelerde hala var.O yüzden de el altından oralardan getirilmeye çalışılıyor.Kaçak göçek internette satılan bazı ürünler bulmak mümkün.

2000’li yıllarda Amerika’da ve Kanada’da zaten Kanada’da daha önce aslında yasaklanmıştır.

Amerika’da sonra yasaklanmıştır,bu yasaklar daha başlamadan evvel herbalife laboratuvarları önemli bir gerekçe göstermiştir.

Dünyanın hiçbir ülkesinde, hiçbir ürünün de efedra kaynaklı madde bulunmadığını sevinerek ifade ediyoruz.

Bunu iddia edenler var.Hatta bugün bir kişiden geldi bana; aile hekimi içinde Efedra var demiş.Sakın kullanma diye herbalife shake içmesini yasaklamış.

O da bana ulaştı hocam doktorum böyle dedi.Ama bende kullanmayı çok istiyorum.

Gerçekten böyle bir şey var mı?

Dedim ki kesinlikle yok.Ama bugün internete girin, yazın hemen karşınıza yüzlerce böyle saçma, altında hiçbir güvenilir kaynağı olmayan yazılar göreceksiniz.

Arkadaşlar kısaca anlattım.Kısaca şunu bilelim bugün dünyanın hiçbir ülkesinde hiçbir Herbalife ürününde Efedra maddesi yoktur.

Efedra bitki kaynaklı bir maddedir.Riskleri vardır, ama maalesef hızlı kilo verdiren piyasadaki bazı ürünlerin içinde üzerinde yazmadığı halde efedra maddesi var.

Biz bunu biliyoruz ancak; bu kişiler Ölüm, Kalp krizi, tansiyon yüksekliği gibi sağlık sorunları yaşadıkları zaman ortaya çıkıyor.

O yüzden de işte her şeyi aynı kefeye koyuyor insanlar.

Görmeyen,bilmeyen insanlar da maalesef bunu bu şekilde artık iyi niyetli art niyetli mi ona karışmak istemem.Böyle bir yafta yapıştırmaya çalışıyorlar.

Sevgili;Uzman Diyetisyen Berrin YİĞİT ve Profesör İsmet TAMER’e verdikleri bilgiler için çok teşekkür ederiz.

Herbaldiyet Herbalife Beslenme Herbalife Nutrıtıon Bağımsız Üyesi