ANTALYA’DA KİLO KONTROLÜ SOHBETLERİ

ANTALYA’DA KİLO KONTROLÜ SOHBETLERİ

ANTALYA’DA KİLO KONTROLÜ SOHBETLERİ

 

 

Haftaya enerji dolu sağlıklı bir gülüş ile başlamanızı temenni ediyorum.Her Yeni Başlangıç sancılı süreçlerden geçerek devam ediyor kilo verme hikayeleri insanların kendi içinde çözmeye çalışarak başarı kazanılan bir mücadele gibi gözükmüyor.

 

 

Hafta sonu Antalya’da yüz yüze iletişime geçerek sırasıyla; Ferhan hanım, Güllü hanım, Sevgi Hanım ve Döndü hanımla yapmış olduğunuz sohbetimizde ayrı ayrı hikayeler ile karşılaştık gerçekten.

 

 

Ferhan Hanım 115 kilogram ağırlığı ile yaşamaktan hiç memnun olmadığını, çok çabuk yorulduğunu, asansörlü olmasa evine bile girip çıkmakta zorlanacağını çok iyi bildiğinden bahsediyor.Kilo problemleri çok yormuş kendisini, psikolojik olarak genç yaşına rağmen çok yıpranmış ve ezilmiş hissettiğini anlattı.

 

 

Ferhan Hanım çok fazla negatife rağmen hayata tutunmaya çalışan bizden içimizden bir insan.

 

 

Güllü hanım ise boyu ile orantısız çok fazla kilosu olan, bir kadın olarak yaşadıklarını bizlerle paylaştı.

 

 

Genç yaşına rağmen 125 kilogram ağırlığa sahip, çok fazla karın yağlanması var,işin enteresan tarafı aile olarak obezite ile baş başa kaldıklarını söylüyor.Hayatla arasındaki bağların kiloları yüzünden tamamen negatif bir döngü içerisinde köşe kapmaca oynayan çocuklar gibi git gel yaşatmasına daha ne kadar dayanabilirim diyerek duygularını ifade ediyor.

 

 

Gözle görülen dağ kılavuz istemez diyerek sözlerine devam ediyor, sokağa çıktığı zaman karşısına çıkan her 5 kişiden en az 3-4 kişinin şaşkın ve meraklı gözlerle kendisini izlediğini, merdiven inip çıkarken nasılda zorlandığını ifade ediyor.

 

 

Bu nedenle fazla kilolarından 5- 10 kilo bile gitse ne kadar mutlu olacağını, umudunu yitirmediğini her şeye rağmen ben de varım diyerek hayata sarıldığını ifade ediyor.Duyguların güçlü olması bizi de heyecanlandırıyor.

 

 

Çünkü bilimsel olarak bir insan fazla kilolarından %’10 civarında bir miktarda kilosunu kontrol ettiği zaman ciddi manada rahatlama hissediyor.İnsanın günlük yaşam kalitesi artıyor, kendine olan öz güveni yükseliyor, ben de yapabilirim ben de başarabilirim duyguları yeniden canlanıyor.

 

 

Sevgi Hanım kilo problemi olmadığını, ama bazı şüphelerinin bir türlü gerçek mi ya da vesvese olup olmadığı konusunda birkaç kere profesyonel yardım almak için yakındaki aile hekiminin yönlendirmesi sayesinde devlet hastanesinde bir takım tetkikleri yaptırdığını belirtiyor.Sonuç olarak doktor tarafından kendisine beslenme konusunda yapmış oldu bir takım hatalardan bahsedildiğini anlattı.

 

 

Bunlar kısaca; sabah kahvaltısı yapmadan güne başlamak, öğle yemeklerinde sabah kahvaltısı yapmadığı için fazla yemek tüketmek, akşam yemeklerinde ise geç saatlerde yemek tüketmek gibi bir dizi yanlış davranıştan bahsedilmiş.

 

 

Beslenme alışkanlıklarının birkaç gün de değiştirilmesi mümkün değildir.Sabah kahvaltı yapmayan insanların büyük bir çoğunluğu öğleye kadar vücudunu bütün saldırılara karşı dirençsiz ve savunmasız bırakmaktadır.Bu nedenle her bir insanın sabahleyin kahvaltıda dengeli ve vücudunu etraftan gelen bütün saldırılara karşı korumaya ve güçlendirmeye ihtiyacı vardır.

 

 

Sabah kahvaltısı yapmayan insanların bu kadar açık tehditleri göze alması demek; gün boyunca bir şeyler yeme içme içgüdüsü ile kaçamaklar yapması, yaptıkları işlerde odaklanma problemi, göbek eritme problemleri yaşamaları,güne yorgun bitkin bir vaziyette başlamaları, sağlıksız gıdalar ile aradaki açığı kapatmaya çalışırken aldıkları Fazla kilolar ile yan etkilerini gösteren sevimsiz bir tabloya dönüşüyor.

 

 

Burada önemli bir noktayı daha gözden kaçırmayan Sevgi Hanım, özellikle vücut analizinde iç yağlanmadan dolayı çok şaşırdığını belirtiyor.Karın yağlanması günlük yaşantıyı o kadar etkiliyor ki gitgide insanın psikolojisi bozuluyor.Çünkü metabolizmanın yavaş çalışması insan vücudunu sürekli depolamaya odaklı bir cimriye dönüştürüyor.

 

 

Sevgi Hanım’ın hastanedeki tetkiklerinden sonra bizimle yapmış olduğu sohbette aslında akademik kariyeri ne olursa olsun insanların kilo problemleri hakkında çok fazla bilgi sahibi olmadıkları, sadece kulaktan kulağa yayılan bilgilerle ve yöntemlerle kilo vermeye ya da sağlıklı kalmaya çalıştıklarını bir kez daha anladım diyerek düşüncelerini ifade ediyor.

 

 

Üzücü olan tarafı birçok insanın evinden çıkamadığı hatta basen problemleri yüzünden sık sık bunalıma girdiği bir ortamda yaşadığımızı daha iyi anlamaktayız. Yaygın olarak genç nüfusun fazlasıyla hareketli bir yaşam sürdüğü düşüncesinin söylendiğini belirten Sevgi Hanım, biraz yakından incelendiği zaman teknolojinin genç insanları bağımlı yaptığını söylüyor.

 

 

Eşi ve çocukları ile bir araya gelmek için ya elektriklerin kesileceği bir anı ya da internet bağlantısının kötü olduğu bir anı beklemek durumunda olduğundan bahsediyor.İnsanların böylesine samimiyet duyguları ile yaşadıklarını bizlere aktarması bile yolumuzuzun daha ne kadar çok olduğunu açıkça ortaya koyuyor.

 

 

Şişmanlık problemleri bütünüyle beslenme kaynaklı ve insanlar ne yapıp ne yapmayacağı konusunda; en fazla ilgi çeken medyanın odak noktasında olan ve en köklü basın yayın kuruluşu televizyonları takip ederken çok fazla kafa karışıklığı yaşadıklarını belirtiyorlar.

 

 

Bir gün dost ilan edilen besinler, ertesi gün düşman ilan edilebiliyor.Antalya’da zayıflama hikayeleri sohbetlerimiz devam edecek……

 

 

Lider Beslenme Herbalife Resmi Üyesi 0535 497 19 52

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site Roneon güvenlik uygulamaları ve Google reCAPTCHA tarafından korunmaktadır.<br />Gizlilik Politikası ve Hizmet Şartları kabul edin.